Gerçek Kemik Suyu Tarifi
GERÇEK KEMİK SUYU TARİFİ
Gerekli Malzemeler
İlk tercihimiz kesinlikle kuzu, keçi, oğlak kemiği. Sonrasında koyun kemiği ve en son da dana kemiği. Büyük kemikler parçalara ayrılmış ve ortadan 2-3-4 'e kırılmış olmalı. İlikli kemikler ve eklem kemikleri yine ilk tercihiniz olsun. (Ayak, bacak, kol, boyun, vb.)
Büyük bir tencere. Düdüklü tencerenin alt kısmı derin olduğu için kullanılabilir ama üst kapağı tamamen kapatılmayacak.
Canlı su (tarifi gerçek turşu yazısında mevcut oradan okuyunuz)
İsteğe göre soğan, sarımsak, zencefil dilimleri, tane yada toz karabiber, hardal tanesi, zerdeçal, kereviz sapı, kaya tuzu. Acı istenirse kurutulmuş acı biber ekleyebilirsiniz. Tüm bunlar sizin zevkinize kalmış. Sadece havuç ve patates eklemeyin yeter.
Gerçek sirke. Tercihen elma sirkesi.
Yapımı:
Aldığınız kemikleri güzelce uzun uzun yıkıyorsunuz. Kemikler bütün bir parça halinde ise, örneğin kaval kemiği gibi, bunu 2-3 parçaya ayırmalısınız. Sonrasında bu kemikleri iki üç saat sirkeli suda bekletip kirli suyunu dökünüz ve kemikleri bir kez daha sudan geçirip iyice yıkayınız.
Ardından kemikleri tenceremize alıp üstünü 2-3 parmak geçecek şekilde su ile doldurup, en yüksek ateşte hızlıca ısıtıp tam kaynamaya yakın tencereyi ocaktan alıp suyunu süzerek döküyoruz. Kemikleri kaynatmamaya dikkat etmelisiniz. Sadece kaynamaya yakın (80-90) derecede iken ocaktan alıp suyunu süzünüz. Bu işlemi yaparken su, kemik miktarından az olmalı. Bu yüzden yayvan bir tencerede yapmak daha mantıklı. Buraya kadar yaptığımız işlemler hijyen amaçlı.
Şimdi hijyenini sağladığımız kemiklerimizi çelik ya da düdüklü tenceremize alıyoruz. Düdüklü tencerenin kapağı asla kelepçelenip kapatılmayacak. Sadece kapağı üzerine koyun yeter. Yani tencere misali. Ya da düdüklü tencere gibi derin bir tencereniz varsa onu da kullanabilirsiniz. 1 kg kemiğe 1.5 kg su olacak şekilde canlı suyumuzu koyuyoruz. Bu oran illa tam dediğim ölçüde olacak diye bir şey yok. Acemi ve bekar erkekler için bu oranı veriyorum. Uzman ev hanımları bunu göz kararı yapabilirler.
Sonrasında 1 kg kemiğe 2 yemek kaşığı olacak şekilde sirkemizi ekliyoruz. Eğer sülale boyu 3-4 kg kemikten yapacaksanız sirkeyi de o oranda artırınız.
Sonrasında ocağın altını yakınız. Tam kaynamaya başlayacakken ocağı en kısığa getiriniz. Hatta en kısıktan daha kısık bir ayar yapabilirseniz en güzeli olur. O da şöyle oluyor ben kendi evimdeki ocakta denedim. Ocağın düğmesini kapatır gibi çevirirken, kapanmaya yakın bir noktada çevirmeyi durduruyorum ve ocağın en kısık konumundan daha kısık bir ateş elde ediyorum.
Kemiklerimizi tenceremizde, tam 24 saat boyunca kaynatmadan ve sadece kenarlarından ufak ufak minik balonlar çıkar bir şekilde "mum ateşi" olarak tabir edilen ısıda pişiriyoruz. Böylece istenilen seviyede ve kalitede kolajen elde etmiş oluyoruz. Eğer kaynatırsak bunu elde edemeyiz. 24 saat alt limit, isteyenler bunu 48 saatte yapabilirler. Pişme ne kadar fazla olursa o kadar iyidir. İngiliz kraliyet ailelerinde 72 saate kadar sürdüğüne dair bir yazı okumuştum. Ben şahsen 24 saat yapacağım ki bu da yeterli bir süre.
Soğan, sarımsak ve baharatlarınızı pişmenin tamamlanmasına 6-8 saat kala ekleyiniz. Daha önden eklerseniz lezzet olarak yanık bir tat verebilirler.
Eğer kereviz ya da maydanoz gibi yeşil yapraklı bitkiler ekleyecekseniz pişmenin tamamlanmasına 1 saat kala ekleyiniz.
24 saatten sonra altını kapatıp ılımasını bekleyin ve akabinde tüm katı cisimlerden süzdürüp (tane baharatlar kalabilir) içine kaya tuzumuzu ekleyin. Sonra karıştırıp elde ettiğimiz bu ilaç niteliğindeki suyu cam kapta dolaba kaldırıyoruz. (Kavanoz da olabilir ama yayvan cam kap daha kullanışlı olur.)
Bir gün sonra üzerinde oluşmuş olan yağ tabakasını, eğer kemik suyumuzu küçükbaş hayvan kemiği kullanarak elde ettiysek ellemiyoruz. Ama eğer büyük baş hayvan yani dana kemiği kullandıysak ve bu hayvanın doğal olup olmadığını bilmiyorsak bu yağı atabilirsiniz. Zira büyük baş hayvanlarda kullanılan antibiyotiklerin hayvanın et ve kemik yağında daha yoğun olduğuna dair bazı bilgiler var. Hoş bana göre o antibiyotik hayvanın sakatatında daha çoktur ama ben yine de ek önlem olarak ve sizlere en iyisini sunmak adına bu detayı da vermek istedim.
Kemik suyunu buzdolabında 4-5 gün saklayabilirsiniz. Ama buzlukta 2-3 ay kadar bekleyebilir. Günde 1 kap yani 400 gram içeceğimizi düşünürsek, bir seferde 2 kg kemik suyu üreterek bu işlemi 5 günde bir tekrarlayabiliriz. Ya da isterseniz tek seferde daha fazla yapıp buzluğa koyarak da kullanabilirsiniz. Sanırım benim tercihim 5 günde bir yeni üretim olacaktır. Zaten seviye 8'de her pazartesi günü 36 saatlik oruç ve ertesi gün hayvansal gıda tüketmediğimiz için 5 gün bizim bir haftalık ihtiyacımız olan kemik suyuna tekabül etmektedir. Her Salı kemik suyunu yapıp Çarşamba günleri tüketmeye başlarız inşallah.
Bu yazıyı yazarken sürekli ağzımın suyu aktı desem yeridir. Zira kemik suyu çok lezzetlidir, ilaçtır ve her kan grubu tüketebilir.
Not 1: Düdüklü tencerenin kapağı kelepçelenmeyecek ve düdüğü kapatılmayacak. Düdüklü tencere dememin sebebi derinlemesine geniş olması ve kullanım kolaylığı sağlaması. Yoksa derin bir tencereniz varsa onda yapın.
Not 2: Kemik suyu buzdolabında 4-5 gün kadar dayanır. Benim size tavsiyem dolabınız eski ise 3-4 günde tüketmeniz. Eğer dolabınız sıfır derece bölmesi varsa, kemik suyunu oraya koyarak bu süreyi 5 güne kadar çıkarabilirsiniz. Deneyerek tecrübe ediniz. Herkes kendine uygun miktarı ve süreyi belirlesin.
No comments
0 Yorumlar